31 Ağustos 2015 Pazartesi

Varis ve Basur

Varis kalın bağırsakların durumunu gösterir ve basurla aynı kökten ge­lir. Pastörize edilmiş, karıştırılmış ve uzun ömürlü sütler, katkılı ve eritilmiş peynirler, margarinler ve transgen yağlar, sıcak mayalı ekmek, bisküvi, cips gibi hazır yiyecekler, karışık yemekler ve bayat yiyecekler sonuna kadar hazmedilemez.
Bu sürekli hazımsızlık sonucunda dalak ve karaciğerin da­marları tıkanır, bu organlarda enzim üretimi azalır. Bu durumda bağırsakla­rın hareketi yavaşlar, kabızlık meydana gelir. Devamlı kabızlık ise basura ve varislere yol açar. Eski tabipler "Dalağın faaliyeti bozulmadikça varis ve basur görülmez" derlerdi.



Tedavi

Tedaviye, yemeklerin düzeltilmesiyle başlanır. Yukarıda sayılan yiye­ceklerden tamamen vazgeçmek gerekir. Bağırsaklar çalıştırılır, bağırsakla­rın tedavisi titiz bir şekilde uygulanır, karaciğer temizlemesi, kan ve damar temizlemesi yapılır. Taharet için soğuk su ve tuvalet kağıdı yerine sert bez kullanılır. Soğuk su makat kaslarının direncini arttırır ve kan dolaşımını hızlandırır. Böylece makat etrafındaki, beyne bağlı olan akupunktur nokta­larının temiz ve açık olması sağlanır. Ayrıca iç çamaşırı geniş olmalıdır.

Varis ve basur için ilaçlar:

v 200 gr. zeytinyağı, 40 gr. taze öğütülmüş çörekotu ile karıştırılır, bir hafta sonra süzülür. Bitene kadar günde 1 kaşık, yemeğin üzerine dö­kerek veya içerek tüketilir.
v Taze veya kuru ısırganotu ezilir ve sirke ile yoğrulur. Sonra yağlı ka­ğıda sürülür, varisli bölgelere ve basura sarılıp sabitleştirilir. 10-12 sa­at bekletildiğinde iltihabı akıtır, şişlikleri dağıtır.
v 1 çorba kaşığı keten tohumu 100-150 gr. sıcak suyla 1,5-2 saat dem­lenmeye bırakılır ve sabah-akşam içilir. Veya 1 çorba kaşığı keten to­humu öğütülür ve bal şurubu ile yutulur. Keten tohumu içtikten sonra zencefil çayı içilir. Keten tohumu sadece tane olarak veya taze öğütül­müş olarak kullanılır.
v 30-40 gün süreyle çimlenmiş buğday kullanılır.
v Çay olarak papatya, kekik, ısırganotu, yeşil çay ve keten tohumu sı­rayla kullanılır.
v Patlıcan sapları kurutulup ince öğütülür ve sabah-akşam 1 tatlı kaşığı, suyla yutulur ve basur memeleri üzerine konur.
v Kurutulmuş kapari iyice dövülüp suyla içilirse, basura iyi gelir.
v Nane ile yoğurt suyu birlikte kullanılırsa, hem fil hastalığına hem va­rise iyi gelir.

Kabızlık hâlâ devam ediyorsa

v Eşit miktarlarda sinameki + kişniş tohumu veya ısırganotu öğütülerek, yemeklerin üzerine serpilir. Bu karışımlar karın ağrısı yaparsa, siname­kinin miktarı, karın ve büyük abdest rahat olacak şekilde azaltılır.
v Ağrıyan basur memelerine Rendelenmiş patates + bal karışımı veya öğütülmüş çörekotu + zeytin­yağı karışımı, veya bal + kepek karışımı yağlı kağıda yerleştirilir, basur memelerine konarak sabitleştirilir.
Bir başka çözüm
v 7 -11 tane sülük makat etrafına yerleştirilir. Bacaklardaki varislere de aynı metod uygulanır.
Kuyruk sokumundan hacamat yaptırılır. (Ben hacamata inanmıyorum sadece benim görüşüm tabi ki)

Veya

Uylukların iç kısımlarına kupa çekilir.


Basur memeleri kanarsa

Basurdan gelen kan koyu renkli ise, kanamayı durdurmak doğru değil­dir. Vücut bu kanamayla hem kandaki toksinlerden ve atıklardan kendini temizler, hem de kan fazlalığından kurtulur. Bu kanamayı durdurmaya ça­lışmak, sıhhate zarar verir. Kanamayla atılmayan fazlalık ve zehirli madde­ler vücutta toplanarak paraproktit, menenjit, verem, sedef, vitiligo, kanser ve cüzzama sebep olabilir.

Kanın rengi kırmızıya dönüşürse

v Çörekotu veya hurma çekirdekleri kavrulup öğütülür, veya yumurta kabuğu kavrulup dövülür. Temiz bir beze serpilerek basur memeleri üzerine konur.Basur memeleri iltihaplanır fakat kanamaz ise:
v Acı kavun rendesi, taze ve ince öğütülmüş acı badem ve bal eşit mik­tarlarda katıştırılıp makat içine sürülür. Aynı zamanda basur meme­leri üzerine konarak yağlı kağıtla üstü kapatılır ve bir müddet bekle­tilir.
Veya
Taze öğütülmüş çörekotu, bal ile karıştırılır ve aynı şekilde basur me­meleri üzerine konur.

Veya

v Basur memelerine sık sık kınayağı sürülür. Kınayağı basur memelerinin açılmasını, iltihabın ve kanın akmasını sağlar.


Varis tedavisi

Varis ağrılarını dindirmek için varisli bacaklara soğuk su tutulur.
Taze veya kuru ısırganotu ezilir ve sirke ile yoğrulur. Sonra yağlı ka­ğıda sürülür varisler üzerine sarılıp sabitleştirilir. 10-12 saat bekletilir. Bu işlem iltihabı akıtır, şişlikleri dağıtır.
v Varisler üzerine önce elma sirkesi sürülür,- 1 saat sonra basur tedavisin­de anlatılan şekilde hazırlanan çörekotulu zeytinyağı sürülür. Bu uygu­lamaya 1-2 ay devam edilirse iyi sonuç alınır.
Günde bir defa 5 gr. üzerlik tohumu suyla yutulur. 2 hafta boyunca kullanılırsa, varise çok iyi gelir.
v Yarım çay kaşığı muskat rendesi veya 1/6 muskat parçası her gün ağız­da eritilerek yutulur. Yılda 2 hafta buna devam edilir. Tabipler, varise karşı, eski zamanlardan günümüze kadar muskattan (küçük hindistan cevizi) daha iyi ilaç bulamamışlardır.
Bağırsaklar düzelince, basur yok olur ve insan onun varlığını unutur. Va­ris görüntüleri tamamen düzelmese de, herhangi bir rahatsızlık vermez.



http://gercek-tip.blogspot.com.tr/dan alınmıştır.

28 Ağustos 2015 Cuma

Üzüm Çekirdeği Varise Karşı Koruyucu Etki Yapıyor



Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, varisten korunmak için üzüm çekirdeğinin üzümle birlikte tüketilmesi gerektiğini belirtti.


Halk arasında özellikle çekirdeksiz olan üzümün tercih edildiğine işaret eden Küçükarslan, "Bu yanlış kanının aksine üzüm çekirdeği, toksik, kanserojen, vücuda zararlı değildir. Üzüm çekirdeğinin faydaları 1947 yılında ilk kez Fransız Kimya profesörü Jack Masquelier tarafından keşfedilmiş" dedi.




ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ KORUYUCU VE İYİLEŞTİRİCİ

Küçükarslan, kalp ve damarları koruyucu doymamış yağ oranı yüzde 90 üzerinde olan üzüm çekirdeğinin, linol, palmitin, sitearin ve diğer yağ asitleri ile beraber özellikle antiaging E vitamini ve çeşitli mineralleri bünyesinde bulundurduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Üzüm çekirdeği, koruyucu iyileştirici fonksiyonlarının çoğunu damar cidarı stabilitesi ve damar üzerine yaptığı olumlu etkilerle sağlar. Damar duvar yapısını korur, varis genişlemelerinin önüne geçer. Damar koruyucu etkisi ve içerdiği yağlarla kalp sağlığını korur. Hipertansiyonu, inmeyi önler. Makular dejenerasyon ve gece körlüğüne karşı koruyucudur. Göz ışık hassasiyetini önler, DNA hasarını azaltır, allerjen histamin salınımını azaltarak alerjiyi önler."


CİLDİN KOLLAJEN YAPISINI SAĞLAMLAŞTIRIYOR



Üzüm çekirdeğinin cilt kollajen yapısını sağlamlaştırdığını, kırışıklığı önleyerek cildi de canlandırdığını dile getiren Küçükarslan, "Prostaglandin salgısını azaltır iltihabi romatizmayı önler, cinsel fonksiyonlara yardımcıdır, yara iyileşmesini kolaylaştırır, içerdiği Proantosiyanidinin antioksidan özelliği ile sigara ve kirli hava zararlarından korur" diye konuştu.

"TAVSİYE EDİLEN GÜNLÜK MİKTAR 150 İLE 300 MİLİGRAM"
Küçükarslan, üzüm çekirdeğinin kuru veya taze tüketilmesinin bir farkı olmadığını anlatarak, bu değerli besininin rahatlıkla ve çekinmeden çiğneyerek üzüm içerisinde tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Üzüm çekirdeği tüketiminde tavsiye edilen günlük miktarın 150 ile 300 miligram olduğuna işaret eden Küçükarslan, "Bu oranda alınan üzüm çekirdeği, bozulmuş olan kirli kan damarlarınıza şifa etkisinde bulunacaktır" dedi.




http://www.haberler.com/dan alınmıştır.



27 Ağustos 2015 Perşembe

Ağda yaptıranlar dikkat!

Operatör Dr. Hasan Subaşı, istenmeyen tüylerinden kurtulma çabası içinde ağda, tüy dökücü krem ve lazer epilasyon gibi farklı yöntemler denediğini belirtirken, dikkat edilmesi gerekenin yapılan bu işlemlerde vücuda zarar vermeden kalıcı başarı olduğunu kaydetti.

Yaygın olarak kullanılan ağdanın 15-30 gün arasında rahatlama sağladığının altını çizen Dr. HASAN Subaşı, bu yöntemde uygulama yapılan bölgenin enfeksiyona açık olup olmadığı, bölgedeki kılcal damarları artırıp artırmadığı gibi soru işaretleri bulunduğunu belirtti.

Pek çok kişi tarafından gözardı edilmekle birlikte uzun süreli ağda kullanımının ciltte sarkmalara neden olabileceğinin altını çizen Operatör Dr. Hasan Subaşı, bu durumun da kişiyi mutsuz edebileceğini kaydetti.

Dr. Subaşı, “Sıcak ağda uygulaması ciltte gözeneklerin açılmasına neden olduğu için enfeksiyona uygun bir ortam oluşturabilir. Aynı zamanda gözeneklerin açılması sonucu damarlar genişler ve bu ilerleyen dönemlerde varis gibi problemlere neden olabilir.



Soğuk ağdada ise, başarı için aynı yere 2 ya da 3 kez uygulamak gerekir. Bölge kızarabilir ve hatta kabuklanabilir. Her iki ağda yönteminin bir başka önemli dezavantajı ise ciltte sarkmalara neden olabilmesidir. En azından ayda bir kez zaman ayrılması gereken bu işlem, aynı zamanda kişi için ağrılı bir süreç haline dönüşebiliyor” dedi.


Lazer epilasyon uzman doktor gözetiminde yapılmalı

“Lazer epilasyon, uzman doktor gözetiminde kullanıldığında tüylerden tamamen kurtulmanın en iyi yolu olmasının yanında aynı zamanda en az komplikasyon olan yöntemdir. Çünkü konusunda uzman bir doktor ancak cilt tipi, kıl tipi, hormonal rahatsızlıklar gibi tıbbi faktörler hakkında bilgi sahibidir. Lazer cihazlarının kullanımında tıp bilgisinin yanı sıra fizik bilgisi de gerekmektedir.
Zira lazerlerin tüm parametreleri, dalga uzunluğu, o dalga uzunluğuna göre cildin hangi derinliğini etkilediği ve oldukça komplike ayarların ne zaman ve nasıl kullanılacağına ancak bir doktor karar verebilir. Ayrıca cildi yakma, iz bırakma, lekeye sebebiyet verme gibi komplikasyonlar bilinçsiz kullanım neticesinde görülmektedir. Bunlar ender olsa da, doktor tarafından yapılmaz, en azından bu komplikasyonlara nasıl baş edebileceğini bilir. Kişinin cilt yapısına uygun olan lazer seçimini de en iyi doktor yapabilir çünkü bu konuda ayrıntılı bilgisi vardır.”





http://www.milliyet.com.tr/ den alınmıştır.

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Varislerin tedavisinde etkili ve kalıcı bir sonuç alabilmek için altta yatan neden tedavi edilmelidir. Varise yol açan ve kapak yetmezliği bulunan yüzeysel toplardamarlar öncelikle tedavi edilmelidir. Asıl neden tedavi edilmeden varislerin ameliyat, transdermal (direkt ciltten) lazer ya da skleroterapi (iğne tedavisi) ile tedavisi geçici iyilik sağlar. Kapaklardaki kan kaçağı devam ettiği sürece varisler ya tam olarak iyileşmez ya da kısa sürede başka bir yerde tekrarlar.

Tüm varis hastalarında renkli Doppler ultrasonoagrafi incelemesi son derecede önemlidir.
Bu inceleme ile varislerin cilt altında yaygınlığı daha net saptandığı gibi varise yol açan temel neden de ortaya konabilir. Gözle görülen varisler aslında hastalığın sonucudur. Sıklıkla gözle görülen varislere yol açan kasıktan ayak bileğine kadar uzan yüzeysel toplardamarda ki (büyük safen ven) kapak yetmezliğidir.Ameliyatta kapak yetmezliği bulunan damarlar ameliyatla çıkarılırken varisler de ayrı ayrı girilerek kesilip çıkarılırdı. Daha fazla ciltte ameliyat izi-skar oluşturur, kozmetik sorun ortadan kaldırılamazdı.

Daha kolay anlaşılması için kapak yetmezliği, kaçak, reflü, toplardamar yetmezliği aslında hepsi aynı anlama gelmektedir.

Kalıcı ve etkili bir tedavi için öncelikle kapak yetmezliği bulunan toplardamar kapatılarak kaçak önlenmelidir.

25 Ağustos 2015 Salı

Hamileler için önemli uyarı! Ayakta durmayın!

Hamilelik süresince pek çok kadın varis problemiyle karşılaştığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr.Fulya Tezel, hamilelere uzun süre ayakta kalmamalarını önerdi.


Hamilelik süresince pek çok kadın varis problemiyle karşılaştığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr.Fulya Tezel, hamilelere uzun süre ayakta kalmamalarını önerdi.

Varislerin gebelerin üçte birinde görülen bir problem olduğunu kaydeden Dermatoloji Uzmanı Dr.Fulya Tezel, “Özellikle büyümüş rahimin damarlara baskı yapması ve hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar.



Doğum sonrasında bu büyümüş damarların büyük kısmında gerileme olmaktadır. Varisler,genellikle aile hikayesi olan, meslek gereği uzun süre ayakta kalan anne adaylarında görülmektedir. Varis oluşumunu önlemek için; uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınmalıyız. Günlük yürüyüş ve özellikle ayak kaslarını çalıştırdığı için yüzme gibi bir spor aktivitesini hayatımıza bu dönemde sokabiliriz.

Uzun vadeli ayakta durmakta varisleri arttıracağı için uzun vadeli ayakta durmaktan kaçınmalıyız. Hamam, sauna, sıcak suyla banyo yapmak varislerin ilerlemesini hızlandıracağı için gebelik döneminde bu tarz hobilerimizi ertelemekte fayda var" diye konuştu.




http://www.milliyet.com.tr/den alınmıştır

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Havalar ısınmadan ve güneş ışığına maruz kalmadan, varis tedavisine başlamak, en etkili sonuçların alınmasını
sağlar. Varisin ilerlemiş boyutlarında, bacaklarda, mavi veya mor renkte damarların, şekilsiz bir biçimde toplanmış görünümünü gözlemleriz. Bunun yanı sıra bacaklarda oluşan varis; ağrı, karıncalanma, uyuşma ve yorgunluk gibi şikâyetlere de yol açmaktadır. Özellikle kılcal damar varis hastalığının mutlaka tedavi edilmesi gerekir çünkü bu ufak tefek gibi görülen estetik dışı görüntü, derin toplardamar sorunlarına neden olabilirler. Vücudumuzdaki en küçük kan damarları olarak adlandırılan kılcal damarlar, atardamarla toplardamarları birleştirme özelliğine sahiptirler. Tek bir hücre tabakasından oluşan kılcal damar duvarlarında meydana gelen kalınlaşma veya dokularda oluşan iltihaplanmalar, kılcal damar hastalıkları olarak nitelendirilirler. Dolayısıyla kılcal damar varislerin yok edilmesi gelecekteki toplardamar varis sorununun önüne geçilmesini sağlayacaktır.


Varislerden Kaynaklı Sık Karşılaşılan Sorunlar;




  • Bacaklarda dolgunluk, ağırlaşma hissi
  • Bacaklarda yorgunluk, gece ağrıları
  • Bacaklarda kramp
  • Huzursuz bacak sendromu
  • Kaşıntı
  • Ödem
  • Estetik kaygı

21 Ağustos 2015 Cuma

Varisi tetikleyen nedenler;


↔Ayakta ya da oturarak uzun süre kalmayı gerektiren durumlar
↔Kabızlık
↔Az lifli gıdayla beslenme
↔Meslekler
↔Şişmanlık ve sıkı kıyafetler
↔Hormon kullanımı
↔Gebelik
↔Kadın olmak
↔Yaşlılık
↔Sigara 
↔Genetik

Bacaklarınızda varis oluşumunu engellemek için;

↔Yürüyüş, koşu, bisiklete binme ve yüzme gibi egzersizleri düzenli yapın.
↔Uzun süre ayakta sabit durmaktan ya da oturmaktan kaçının.
↔Ayakta uzun süre durduğunuzda, ağırlığınızı bacaktan bacağa aktarın ve ara sıra parmak uçlarınızda kalkıp inin.
↔Kısa kısa yürüyüşler yapın. 


Varisten korunmak ve artmasını engellemek için Yapılabilecek alternatif yöntemler;

↔ Uzun süre ayakta durduktan sonra, dizleriniz hafif bükük şekilde bacaklarınızı yukarı kaldırarak yatın.
↔Yatağın ayak ucunu, örneğin ayaklarınızın altına tahta bir blok koyarak yükseltin.
↔Otururken, bacaklarınızı küçük bir tabure gibi bir şeyin üzerine koyarak kaldırın.
↔Uzun süre oturmanız gereken durumlarda ara sıra kısa yürüyüşler yapın, örneğin evde kanepeye uzanarak dinlenmek gibi alışkanlıklar kazanın.
↔Otururken bacak bacak üstüne atmayın.
↔Kaplıca ve sauna gibi sıcak ortamlarda bulunmayın.
↔Sıkı kıyafetler giymeyin, yüksek topuklu ayakkabılar yerine ortopedik ayakkabılar kullanın.
↔Varisli damarların üzerine yapılmamak şartıyla, ayaktan bacağın üst bölümüne doğru masaj ve hidroterapi yaptırın. Bacakları üç dakika sıcak suya batırıp, sonra 30 saniye soğuk suya koymak da damar sağlığı açısından yararlıdır.

20 Ağustos 2015 Perşembe

TEDAVİ İÇİN UYGUN ZAMANLAMA NEDİR?

 Varis görüntü, ağrı, kramp ve psikolojik açılardan insanı etkileyen bir rahatsızlıktır. Kişinin yaşamını olumsuz biçimde etkilemeye başladığı zaman tedavi olanaklarını araştırmak gerekir. Varis tedavisi her mevsimde yapılabilir. Havaların ısınmış olması yapılacak tedaviyi etkilemez. Bununla beraber yaz aylarına kadar sonuç arzulandığı için, Ocak-Nisan arası kılcal tipteki varisler için en uygun zamandır. 

§ Zamanlama ile ilgili olarak hastaların en sık yaptıkları hata, yapılan ertelemelerdir. 

Kan dolaşımını kolaylaştıran eksersizler :


Bu ekzersizler bacak ve baldırda bulunan kas pompasının kullanılarak toplar damarların içinde bulunan kanın kalbe dönüşünü sağlayan hareketlerdir. Bu ekzersizler hamilelik gibi özel durumlarda günde en az iki defa yapılmalıdır.

▬ Rahat bir şekilde sırt üstü yatın, ellerinizi boynunuz arkasında birleştirin ve ayaklarınız gergin olacak şekilde uzatın. Dizlerinizi karnınıza doğru bükün, bu pozisyondayken bacaklarınızı gergin olacak şekilde yukarı doğru uzatın ve yavaş olarak başlangıç pozisyonuna dönün. Bu eksersizi 5-20 defa tekrarlayın.

▬ Baldırlarınız alçak bir sandalye veya iki minder üzerindeyken sırt üstü yatın.Ayak parmaklarınızı katlayın ve zorlayarak sonuna kadar açın. Bir dakika boyunca bu hareketi yapın.
yan tarafta anlatılan pozisyonunuzu korurken, ayaklarınızı saat ve tersi yönünde çevirin. 30 saniye boyunca 5 defa aynı hareketi yapın.



▬ Aynı pozisyonda ayaklarınızı 10 defa ileri ve geriye doğru hareket ettirin. Bu ekzersizi 1 dakika boyunca yapın.


▬ Gün içinde veya yolculukta yapılacak eksersizler:
 Ayak parmaklarınız üzerinde yükselin.


Sandalyede otururken ayaklarınızı kendinize doğru çekin.
Bu eksersizleri fırsat buldukça en az 5 dakika boyunca yapın.



daha önce varislerden kurtulma yöntemlerini işledik  fakat gözden kaçmaması gereken bir diğer önemli konu olan varislerin çoğalmasını engellemek veya varis oluşumuna önceden önlem almak için ne yapmamız gerekiyor?

Varisten Korunma Yöntemleri

Varis oluşumunda ve tedavinin seyrinde günlük yaşantımızda aslında önemsiz gibi gözüken bazı hareket ve yaşam tarzlarımızın oldukça önemi vardır. Bu nedenle tedavinin seyrini ve hastalığın ilerlemesini önlemek için dikkat etmemiz gereken bazı konular vardır. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz:

1. Bol Hareket: Her hareket yaralıdır. En iyisi yürüme, yüzme, bisiklet, gibi sürekliliği olan hareketlerdir. Önermediğimiz tek spor bacaklarla ağırlık çalışmalarıdır. 
2. Soğuk suyla bacaklara duş yapmak: Cilde uygulanan soğuk su ile venler büzülür ve kan daha çabuk kalbe akar. Bu amaçla banyo küvetini üçte birine kadar soğuk su ile doldurun (14-16 derece). Bu su içinde on dakika dolaşın. Her adımda ayağınızı tamamen sudan çıkartıp sonra tekrar sokun. Diğer bir yöntem de sabah ve akşam bacaklara ayaklardan başlayıp yukarı doğru soğuk su duşu uygulamaktır. 
3. Bol giysileri tercih edin: Sıkı kemerler kan akımını zorlaştırır. Külotlu çorapların da bel kısmını sıkmaması gerekir. 
4. Ayakkabı topukları 5 cm.den yüksek olmamalı: topuklar ne kadar yüksekse bacak kaslarının pompalama işlevi o kadar zayıftır. Giydiğiniz ayakkabıyı her gün değiştirin. Değişik yükseklikteki topuklar kan pompasına uyarıcı etki yapar. 
5. Doğru beslenme: Doğru beslenme vücuda gerekli yapı maddelerini sağlar. Bağ dokusunun dayanıklılık ve esnekliğini sağlayan kollajen ve elastin liflerinin azalması bir çok organda yetmezliğe yol açar. Bağ dokusu zayıflığı varis oluşumuna neden olur. Doğru beslenme bağ dokusunu güçlendirir ve aşırı kikoyu önler. Günde en azından iki litre sıvı tüketilmelidir. 
6. Venlere dışarıdan mekanik destek: Dıştan destek görevi yapan külotlu çorapların iyi kaliteli olanları hafif varislerde yarar sağlar. Aşırı varis şikayetlerin de ise sıkıca kavrayan özel varis çorapları faydalıdır. 
7. Sigara içilmemelidir: Sigara ve oluşturduğu serbest radikaller damar duvarına zarar vererek damar hastalıklarının oluşmasını çabuklaştırır. 
8. Bitkisel maddeler: Bitkisel kaynaklı venleri sıkılaştıran maddelerin (at kestanesi, gotu kola, rutin, diosmin) pomat ve hapları yararlı olabilir. 
9. Hormonlar: Kadınlık hormonu östrojen, damarlarda genişlemeye yol açar. Bu nedenle kadınlarda varis erkeklerden daha sık görülür. Progesteron östrojenin yol açtığı damar genişlemesini önler. Oluşmuş olanları geçirmez, ancak ilerlemesini durdurur. Progesteron jel şeklinde kullanılabilir.  
 ↔ Bir saatten daha uzun süre oturmayın ya da ayakta kalmayın. Oturan birinin arada bir ayağa kalması ve dolaşması gerekir. 
↔ Günde bir çok kez bacakları yüksekte tutmak yararlıdır.  
↔ Ayrıca ayaklarınızla A harfi yapacak gibi topukları uzaklaştırıp, baş parmakları topukları birleştirip parmakları uzaklaştırarak V harfi yapın. Topuklarınız yerde  birleştirin kalsın, ayaklarınızın ön kısmını yukarı kaldırın. Sonra ayaklarınızın önü yerle temastayken topuklarınızı yukarı kaldırın. Hareketlerin hepsini 10 ar kez tekrarlayın.

18 Ağustos 2015 Salı

Allah aşkına bu nedir varis araştırırken tesadüfi buldum dedim buna sadece ben maruz kalmamalıyım :D saçma sapan enteresan fakat saçmalığı güldürdü :D


videoyu kırmızı nokta açıyor bu arada

Arkada ki tiplerinde sürekli değişmesi ayrı bir durum :D
bu da efendim varis egzersizlerimiz umarım işinize yarar ...



ve bu da Melek Baykal ın programından bitkisel yöntem ve tavsiyeler yine umarım faydasını görürsünüz 



14 Ağustos 2015 Cuma

Damar Tıkanıklığı Nasıl Oluşur

Damar tıkanıklığı, dünyadaki ölüm nedenlerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Damar tıkanıklığı Türkiye’de ise ölümlü hastalıkların % 38′ine sebep olmaktadır.
Kalp hastalıklarının başlıca nedeni damar sertliği ve tıkanıklığıdır. Sigara, alkol, şişmanlık, yüksek tansiyon, kolesterol ve dengesiz beslenme gibi nedenlerden dolayı kişinin doğumunda esnek ve pürüzsüz yapıda olan damarlar, yaş ilerledikçe sertleşip tıkanmaktadır. Sertleşip hasar gören bölgelerde kolesterol ve benzeri maddeler plaklar oluşturup damarın iç çeperini yavaş yavaş tıkamaya başlar. Damar tıkanıklığı sebeplerinin başlıcaları bu şekilde iken genel olarak yenilen yemeklerden solunan havaya kadar hemen her şey insanda damar tıkanıklığına sebep olabilmektedir.

Damar tıkanıklığının nedenleri nelerdir?

Belli bir yaştan sonra daha fazla yaşanan damar tıkanıklığı, birçok insan için problem yaratmaktadır. Ancak damar tıkanıklığını meydana getiren nedenleri, çözücü etkiye sahip bitki özleriyle ortadan kaldırmak mümkündür.
Daha sonraki yıllarda daha da ilerleyerek damarlarda daralma ve tıkanıklıklara sebep olur. Bu daralma ve tıkanıklıkları çözücü ve idrarla atılımını sağlayan bazı bitkiler ve bitki özleri vardır. Bu yöntemde asıl etkiyi gösteren damar açıcı maddeler suya damlatılarak içilen saf bitki özleridir. Sadece birkaç bitki kaynatarak damarlar açılmaz. Bu şekilde ancak kolesterol düşürülebilir.
Damar açıcı özelliği olan saf bitki özlerinin uzun süren bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır ve bu formüllerin kişiye özel olarak hazırlanmaktadır. Bu nedenle de herhangi bir yan etkisi yoktur. Damar açıcı bitkilerin tedavi ettiği damar tıkanıklığının tedavisi normalde by-pass ameliyatıdır. Ancak damarların iç yüzeyine yapışarak tıkanıklığa sebep olan bu oluşumları çözücü etkiye sahip bitki özleriyle gidermek olasılığı her zaman mevcuttur.

Damar Tıkanıklığı Hangi Hastalıkları Yol Açar?

Kalp damarlarını tutarsa kalp ağrısına (kalp anjinası), enfarktüse; boyun damarlarını tutarsa geçici veya kalıcı inmeye (felç); böbrek damarlarını tutarsa tedavisi zor yüksek tansiyona veya böbrek yetmezliğine; karın veya göğüs içi büyük damarı tutarsa balonlaşma (aort anevrizması) ve patlamaya; bacak damarlarını tutarsa yürüme ağrısına, yaraya, kangrene ve ileri evrede bacak kesilmesi yani amputasyona neden olur. Belirtiler ortaya çıkmadan önce tanı konulabilirse birtakım etkin tedaviler ile inme, böbrek yetmezliği, anevrizma ve bacak sorunları önlenebilir.

Nasıl Korunmalıyız?

Damar tıkanıklığı fazla belirtisi olamayan bir hastalıktır. Son derece sessiz olan bu hastalık bazı durumlarda kalp krizi oluşana kadar anlaşılmaz. O nedenle düzenli yapılan kontroller hayat kurtarıcı olabilir.
Bu hastalığın görülme riskini arttıran en büyük faktörler sigara, alkol, yağlı gıdalar ve strestir. Bu nedenle yağlı etlerden, sakatatlardan, hamur işi gıdalardan ve kızartmalardan uzak durup daha çok sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye dönülmelidir.
Sigara bu hastalığı tetikleyen en büyük etkenlerdendir. Sigara damar içinde plakların birikmesini hızlandırır ve içinde bulunan nikotin kalp atım hızını bozmaktadır. Bu nedenle sigaradan uzak durmak bu hastalık için en büyük adımlardan biridir.
Bu hastalığın çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Halk arasında en çok bilinen yöntem stent ve balon yöntemidir. Bu tedavi yönteminde tıkalı olan damar balon ile açılır ve stent takılarak tedavi bitirilir. Ama bu tedaviden sonra tekrar tıkanma ihtimali oluşmaktadır. Bitkisel tedavi yöntemleri de uzman eliyle yapıldığında olumlu sonuç verebilir.
varis hakkında bunları da bilmelisiniz

Varis vücudun dört yerinde (anusta, erbezlerinde, yemek borusunda ve bacaklarda) meydana gelebilir. Ancak varis kelimesi daha çok bacaklardaki kıvrımlı yumruları akla getirir. Gerçekten de varisin en yaygın türü bacaklarda meydana gelir. Bacaklar üzerinde dik durmanın sonucu oluşan bu varis türü sadece insanlara hastır. 
günümüzde varisten şikâyet edenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır
Genişleyen, uzayan ve ağrıyan damarlara varisli damar denir.
Damar çeperlerindeki hücrelerin irileşmesi ve damar genişlemesi, damarlarda uzama ve ağrıya yol açar. Damarın üst ve alt ucu sabit olduğundan, uzama sonucu orada meydana gelen kıvrımlar ağrı yapar.
Vücudun varisli damarların meydana gelebildiği dört kesimi anus kanalı, erbezleri, yemek borusu ve midenin üst bölümü ve bacaklardır. Anustaki varis, anus kanalından kapı toplardamar sistemine kan ileten üst hemoroit damarlarından oluşur. Son derece yaygın olan bu varis türüne hemoroit yani basur memesi denir. 

      Hemoroitin meydana geliş sebebi çoğunlukla anlaşılamaz. Ancak kapı toplardamarlarında karaciğerdeki siroz sebebiyle baş gösteren yüksek basınç, gebelik ve kalp yetmezliği bu duruma yol açabilirler.
Erbezlerinde ki toplardamarların genişlemesine varikosel denir. Bu durum bilinmeyen bir sebeple sol erbezinde meydana gelir. Varisin hep sol yanda meydana geldiğini açıklamaya çalışan çeşitli kuramlar vardır. Ancak bunların hiç biri yeterli sayılmaz. Bu durum belki de yapısal bir özelliğin sonucudur. Sol erbezinden çıkan toplardamarlar sol böbrek toplardamarıyla birleştikten sonra alt ana toplardamara boşalırlar. Oysa sağ, ersizlerinden çıkan toplardamarlar doğrudan alt ana toplardamara bitişirler.

      Yemek borusunun alt bölümünde ve midenin ağzında meydana gelen varislere yemek borusu varisleri denir. Bu tür varis hemen her zaman kapı toplardamarındaki yüksek basınçla ilgilidir. En yaygın sebebi sirozdur. Kapı toplardamarındaki kan dolaşımı herhangi bir sebeple engellendiği zaman, bu damarlar içindeki basınç yükselir ve kan, dolaşımına başka kanallardan devam eder.      Koleteral denilen bu kanalcıkların en önemlisi yemek borusunu izledikten sonra üst ana toplardamarla birleşen analdır. Kapı toplardamarlarından bu kanallara gelen fazla kan, yemek borusunun alt bölümünde ve midenin ağzında, damarların mukoza zarının hemen altında şişliklere yol açar. Bu ince çeperli damarcıkların patlaması genellikle ölümle sonuçlanan mide kanamaları meydana getirir.
Varisin en yaygın türü bacaklardaki yüzeysel damarları etkileyen türdür. Varisli damarlardan söz edilince akla ilk olarak bacaklar gelir.